16 Temmuz 2008 Çarşamba

bir dost ve bir mail atmış

Geceyi dinliyorum ve aslında kendi anlamsızlığımda bir anlam bulmaya çalışıyorum..dar bir sokakta koşuyorum arkamdan geliyor çığlık çığlığa bağırıyor kurtulamıyorum kanının üstünde bıçağın yansımasını görmek istiyorum..ıssız çam ormanlarında işlenen ruh cinayetleri gibi..ıslak sokaklarda yürüyorum..o pencerede hala onu görmek istiyorum..loş apartman merdivenlerinden çıkıp sonsuzluğa gitmek..saçmasapan aşk şarkıları dinleyip onu düşünmek..hangi kliniklerde yatmalıyım bu bağımlılık için ama umrumda da değil..ben Fuzuli değilim ki..placebo dinleyip farklı bir şehirde gezmek..yüksek dozda boşluk hissi istiyorum..güneşin son ışıklarının pencerelere vurduğunu görüp boşluk hissini tatmak kusursuz olma isteğinden kurtulup kendimin de kusurlu olduğunu görebilmek..yıllar önce gördüğüm ıssız kumsaldaki adamı bulup “güneş artık yakmıyor istesem de ve bu radyoda niye iyi bir şeyler çalmıyor” diyebilmek istiyorum ona..kayalıklara kadar koşmak dikenleri unutup hala bir yerlerde iyi insanlar olabileceğini düşünmek istiyorum..eve gelince bambaşka bir şehirde olduğumu hatırlayıp “ben yıldızları izlemeliyim bu gece” deyip sözümü tutmayacağımı biliyorum..adanın ara sokaklarında dört dönüp birilerine onca güzel yer varken trafonun önünde fotoğraf çekilmek istediğimi söyleyeceğim yine ve benimle dalga geçilecek defalarca olduğu gibi ama eve giderken radyoda sadece one of a kind çalacak..

Hiç yorum yok: