20 Ağustos 2008 Çarşamba

gözleri görmeyen idam mangasındaki adam karşısında ki celladına inatla - uzatın ellerimi aya dokunmak istiyorum

hayat belkide beklenmedik bir şekilde dokunuyor bizlere ama ve sonrası herşeyi çok güzel özetliyor bir çok tartışma alanı bir çok çözülmesi gereken konunun, bir çok müdahale edilmesi gereken alanını üzerine ve bir çok böylelikle uzuyor.... onbeş gündür bir kaç arkadaşla birlikte bilindiği gibi gökovadaydık güzelimsi tartışmalar geçirdik kırdık bir birimizi belkide yalanlar söyledik ama birlikteydik. neydi bizi birlikte tutan şeyler onları tartıştık, uygulayamayacağımız tutamayacağımız sözler verdik birlikte yalanda olsa tutamayacağımız sözlerde söylesek ama gerçekten nefes aldığımızı hissettik . ve inanıyorumki bu yaşama duygusu bizleri ve umutlarımızı olumlu bir ölüm noktasına götürmeye yetecek. bugün 100 . yazımızı yazmanın mutluğunu bile duymuyoruz .çünkü mutlu bile değiliz bu yaşadığımız duyguların bizlere ait olmadığın farkındayız bundan sonra çok farklı yazlılarla karşınıza geleceğiz. bu yazılar sizlere bizlere onlara yaralar açıcak içinizi acıtacak sorgunuzu geliştirecek insan olmanın hataların yalanların aşkların sevinçlerin postmodern aristokrasi ile açıklanamayacağınında farkındayız ....


bu yüzden farklı bir yol izlemenin ahlaki direniş sanatlarının oturulması taraftarıyız burdayız .. tartışmaya hazır ve aynı zamanda ölmeyede .... dedikya çok uzun bir tartışma oldu bizim için okumalar uzun sürdü...

bu uzun sürecin hiç kolay olmadığınında farkındayız .bize olan sorularınızla bize olan hınçlarınızla burdayız artık arkamızdan değil sadece suratımıza konuşmanızı rica ediyoruz. bunun için iletişim bilgilerimizi sizlere sunuyoruz.
kemikalbiladerler@gmail.com
Kundera'nın tüm yapıtları arasında en çok keyif ve zevkle yazmış olduğunu söylediği Gülünesi Aşklar'da yazarın daha sonraki romanlarında geliştireceği temaların çekirdeğini ve bu temaların işlenişindeki özgün ve yenilikçi anlatım tekniklerini bulmak mümkün. Yazılması on yıllık bir süreyi kapsayan bu kitabın, gerek içerik gerekse biçim açısından oldukça değişik bir öz taşıdığı söylenebilir. Cinsellik, erotizm ve Don Juan'lık kavramlarının temel bir eksen oluşturduğu tüm bu öykülerde, Kundera, o eşsiz kara mizahı ve ironisiyle, kişilerin kimlik sorunlarını, oyun gibi başlayıp birden ciddiye dönüşen cinsel yanılsamalarını, gerçekte trajik bir tutsaklıktan başka bir şey olamayacak erotik güç tutkularını işliyor. 'Cinsellik ve erotizm konusundaki saplantılar; poligam eğilimler ve onun yarattığı 'tüketim' ruhu; cinsel ilişkinin üzeri örtülü bir 'savaş' olduğu yaklaşımı; yaşlanma, ölüm ve çürüme fobisi. Ancak tüm sinizmine karşın, anlatımına yine o sevimli ironiyi ve sağlam gözlemciliğini büyük bir rahatlıkla yedirebiliyor. Sonuçta, katılıp katılmamak bir yana, asla gözardı edilemeyecek yargılarla yüklü ve etkileyici bir üsluba sahip öyküler, yeni duyarlılıklara kapı açıyor.' Burak Eldem / Çerçeve 'Kundera'nın öykülerinde erkekler 'erotik güç tutkusu'yla kadınları kovalar dururlar. Evli, bekâr, yaşlı, genç adamlar, sosyal sıkıntılara göğüs gerip, zaman yitimini, ekonomik sıkıntıları kabullenip kadınları tavlamaya kalkarlar. Kundera, onların bu maraton boyunca karşılaştıkları -evrensel sorunları- çok güzel yansıtır. Gülünesi Aşklar'da anlatım gücü estetik düzeyin yüceliği yanında bu evrensel olgunun başarıyla -ve mizahla- yansıtılması bahis konusudur ve Türkiye'de bile bu kadar çok basılıp satılmasının nedenleri arasında bu da yer alır.' Selçuk Erez / Cumhuriyet Dergi

2 Ağustos 2008 Cumartesi

Birazda Eskiler


1973-1975 yıllarında amerika'da banka soygunları, iki ölüm ve değişikşiddet olayları gerçekleştiren yaklaşık yirmi üyeli şehir eşkiyaları. kendilerini ''devrimci öncü birlik'' benzeri bir ifade ile tanımlamışlar, o yıllarda medya devlerinden birisinin kızı olan patty hearst'i kaçırmalarıyla da uluslararası bir üne ulaşmışlar.

grup, 1973 yılında bir hapishane kaçkını olan donald defreeze tarafından kurulmuş. defreeze, hapishane yıllarında, hapishanelerde gönüllü olarak eğitim veren ve radikal solcu bir grup olan venceremos organization ve zenci haklarını savunan black cultural association'ın görüşlerinden etkilenmiş. bu grupların görüşleri; regis debray, tupamarolar ve mao ideolojilerinin bir kombinasyonuymuş ancak hapisten kaçtıktan sonra onlara katılmak yerine daha sonra da sevgilisi olan patricia soltysik ile kuracakları örgüt ile ilgili planlar yapmaya başlamış.

kendilerini zenci hareketlerinin lideri olarak görselerde örgütün tek zenci üyesi defreeze'miş. örgütün sembolü olan yedi başlı hydraaynı zamanda kwanzaa'nın; birlik, özerklik, kollektif çalışma ve sorumluluk, ortak ekonomi, ortak amaç, yaratıcılık ve inanç olan yedi ilkesi anlamına geliyormuş. örgüt ilk başlarda silah elde etmek ve bu silahları kullanmayı öğrenmekle işe başlamış.

örgüt ilk cinayetini 1973 yılında ilk zenci okul müdürlerinden olan marcus foster'i öldürerek işlemiş. marcus foster okulun etrafındaki uyuşturucu satıcılarını okuldan uzak tutmak için öğrencilere kartlı bir okula giriş sistemi uygulaması getirmiş ancak örgüt bunu faşist bir yaklaşım olarak değerlendirip foster'ın asıl amacını bilmeden öldürmüş. bu cinayetten sonra örgütün iki üyesi tutuklanmış.

iki üyesinin tutuklanmasıyla, örgüt daha sansasyonel bir eylem yapmaya karar verip patty hearst'i kaçırmış.

bu olaydan sonra banka soygunları başlamış. 1974 yılında örgüt üyelerinin bir çoğunun birlikte kaldığı eve 400 kişilik bir polis ordusuyla baskın yapılmış. teslim olmayı kabul etmeyen örgüt üyeleri ile polis arasında çıkan şiddetli çatışmada (9000 mermi atılmış) evde yangın çıkmış. aralarında defreeze ve patricia soltysik'in de bulunduğu bir çok örgüt üyesi yanarak ölmüş.

örgütün geri kalan üyelerinin 1975 yılında gerçekleştirdikleri ve bir müşteriyi de öldürdükleri son banka soygunundan sonra yakalanmalar başlamış ve örgüt çökertilmiş. son üye 1999 yılında yakalanmış.

1 Ağustos 2008 Cuma

Bir yol hikayesi; “İki Çizgi”


Kısa film yönetmeni Selim Evci’nin ilk uzun metraj projesi “İki Çizgi”nin çalışmaları başladı.
Metropolde başlayan ve dramatik bir yol hikayesine dönüşen filmde, kadın ve erkeğin kendi çizgilerinde taşıdıkları farklı kimlikler üzerinde duruluyor.
Bir ilk film özelliği gösteren senaryoda, az oyuncu ve az mekan bulunuyor, bu doğrultuda tüm film bir kadın ve bir erkeğin ekseninde seyrediyor.
Filmin iki önemli karakterinin belirlenmesi için oyuncu provalarına devam edilen filmin İstanbul’da başlayacak çekimleri; Tekirdağ, Bozcaada, ve Bergama’da devam edecek.
Suha Arın’ın öğrencisi
Belgesel ustası Suha Arın’ın son dönem öğrencilerinden Selim Evci, şu an İFSAK Sinema Birim Sorumluluğu görevini sürdürüyor ve 4 yıl önce kurduğu IFSAK Selim Evci Kısa Film Atölyesi’nde 12 dönemdir eğitim veriyor. Öğrencilik yıllarında çektiği kısa filmlerle, ulusal ve uluslar arası festivallerde başarılar elde eden Selim Evci şu anda Akbank Kısa Film Festivali’nin koordinatörlüğünü yapıyo